Fransızca öğrenirken, yalnızca dil bilgisi ve kelime ezberlemekle kalmayıp, aynı zamanda o dilin kültürel zenginliklerini ve nüanslarını keşfetmek de önemlidir. Bu zenginliklerin en güzel yansımalarından biri, deyimlerdir. Deyimler, bir dilin kimliğini oluşturan ve insanların düşünme biçimini anlamamıza yardımcı olan eşsiz ifadeler sunar. Özellikle hayvan isimlerini içeren deyimler, Fransızca’da oldukça sık kullanılır ve genellikle mecazi anlamlar taşır.
Fransızca’da deyimler, hem konuşma dilinde hem de yazılı metinlerde yaygın olarak karşımıza çıkar. Duyguları ifade etmek, durumu daha çarpıcı bir şekilde anlatmak ya da konuşmayı daha samimi ve eğlenceli hale getirmek için sıklıkla tercih edilir. Ayrıca, bu tür ifadeler, konuşmalara mizah ve dinamizm katarak dili daha canlı bir şekilde kullanmanıza olanak tanır.
Bu yazıda, hayvan isimleri içeren 15 Fransızca deyimi sizinle paylaşacağım. Her bir deyimin Türkçe karşılığını, ne anlama geldiğini ve günlük hayatta nasıl kullanıldığını açıklayacağım. Bu ifadelerle sadece kelime bilginizi değil, aynı zamanda Fransızca’ya olan hakimiyetinizi de bir üst seviyeye taşıyacaksınız. Ayrıca her bir deyimin kelime kelime çevirisini parantez içinde vereceğim, ancak çoğu deyim için bu çevirinin Türkçede doğrudan bir anlamı olmadığını unutmamanız önemlidir. Hazırsanız başlayalım!
1. Avoir un chat dans la gorge (boğazında bir kedi olmak)
Türkçe karşılığı : Boğazda bir şey varmış gibi konuşmak
Anlamı : Bu ifade, konuşurken sesin boğazın tıkalı gibi hissetmesini anlatır. Bu ifade genelde boğazda bir rahatsızlık hissi ya da geçici bir ses kısıklığı durumunda kullanılır. Ancak bu durum sadece soğuk algınlığı veya boğaz rahatsızlıklarıyla sınırlı değildir. Örneğin, sabah uyanır uyanmaz konuşmaya çalışırken, bir şey içtikten sonra veya heyecanlandığınız anlarda da bu deyim kullanılabilir.
Örnek cümle :
"Excusez-moi, je ne peux pas parler correctement, j’ai un chat dans la gorge."
Türkçe : "Affedersiniz, düzgün konuşamıyorum, boğazımda bir şey var sanki." gibi bir tercüme edebiliriz, birebir türkçede tercümesi bulunmamakta.
2. Donner sa langue au chat (dilini kediye vermek)
Türkçe karşılığı : Pes etmek, tahminden vazgeçmek
Anlamı : Bir soruyu ya da bilmecenin cevabını bulamadığınızda, artık denemekten vazgeçtiğinizi ifade eder.
Örnek cümle :
"Je ne trouve pas la réponse, je donne ma langue au chat."
Türkçe : "Cevabı bulamıyorum, pes ediyorum."
3. Être têtu comme une mule (katır kadar inatçı olmak)
Türkçe karşılığı : Katır kadar inatçı olmak
Anlamı : Çok inatçı bir kişiyi tanımlamak için kullanılır. Fikrini değiştirmeyen insanlar için idealdir.
Örnek cümle :
"Arrête de discuter avec lui, il est têtu comme une mule."
Türkçe : "Onunla tartışmayı bırak, katır gibi inatçıdır."
4. Poser un lapin (tavşan koymak)
Türkçe karşılığı : Randevuyu ekmek
Anlamı : Bir buluşmaya ya da randevuya katılmayan birini tanımlamak için kullanılır.
Örnek cümle :
"Hier, il m’a posé un lapin, je suis restée toute seule au café."
Türkçe : "Dün beni ekti, kafede tek başıma kaldım."
5. Avoir une mémoire d’éléphant (fil hafızasına sahip olmak)
Türkçe karşılığı : Fil hafızasına sahip olmak.
Anlamı : Çok güçlü bir hafızaya sahip birini tanımlamak için kullanılır.
Örnek cümle :
"Tu te souviens de tout, tu as une mémoire d’éléphant !"
Türkçe : "Her şeyi hatırlıyorsun, fil hafızan var!"
6. Être une poule mouillée (ıslak tavuk olmak)
Türkçe karşılığı : Korkak davranmak
Anlamı : Cesur olmayan ya da korkak bir kişiyi tanımlamak için kullanılır.
Örnek cümle :
"N’aie pas peur, ne sois pas une poule mouillée."
Türkçe : "Korkma, korkak olma."
7. Monter sur ses grands chevaux (büyük atlarına binmek)
Türkçe karşılığı : Kibirlenmek, savunmaya geçmek
Anlamı : Türkçede tam karşılığı yoktur, ancak bu deyim, bir kişinin küçük bir eleştiri veya durum karşısında aşırı bir şekilde savunmaya geçmesi veya kendisini fazla önemli hissetmesi anlamına gelir. Bu ifade, kişinin hemen kibirlendiği, aşırı bir tepki verdiği, hızla savunmaya geçtiği ya da abartılı bir şekilde kendisini büyük gösterdiği durumları tanımlar.
Örnek cümle :
"Quand on lui fait une remarque, il monte tout de suite sur ses grands chevaux."
Türkçe : "Ona bir şey söylediğinde hemen savunmaya geçiyor."
8. Avoir le cafard (hamam böceği olmak)
Türkçe karşılığı : Depresif veya mutsuz hissetmek
Anlamı : Ruh hali kötü olan veya depresif hisseden birini ifade eder.
Örnek cümle :
"Après cette mauvaise nouvelle, j’ai le cafard."
Türkçe : "Bu kötü haberden sonra moralim çok bozuk."
9. Être comme un poisson dans l’eau (suda balık gibi olmak)
Türkçe karşılığı : Rahat hissetmek
Anlamı : Bir ortamda çok rahat ve uyumlu hissetmek.
Örnek cümle :
"Dans cette entreprise, je me sens comme un poisson dans l’eau."
Türkçe : "Bu şirkette kendimi çok rahat hissediyorum."
10. Courir comme un lapin (tavşan gibi koşmak)
Türkçe karşılığı : Çok hızlı koşmak
Anlamı : Birinin çok hızlı hareket ettiğini ifade eder.
Örnek cümle :
"Quand il est en retard, il court comme un lapin."
Türkçe : "Geç kaldığında çok hızlı koşar."
11. Être rusé comme un renard (tilki gibi kurnaz olmak)
Türkçe karşılığı : Tilki gibi kurnaz olmak
Anlamı : Zeki ve stratejik düşünen kişileri tanımlamak için kullanılır.
Örnek cümle :
"Pour trouver une solution, il est rusé comme un renard."
Türkçe : "Çözüm bulmak için tilki gibi kurnazdır."
12. Avoir la chair de poule (tavuk derisine sahip olmak)
Türkçe karşılığı : Tüylerin diken diken olması
Anlamı : Korktuğunuzda, üşüdüğünüzde ya da çok etkileyici bir şey hissettiğinizde kullanılan bir deyimdir.
Örnek cümle :
"En regardant ce film d’horreur, j’ai eu la chair de poule."
Türkçe : "Bu korku filmini izlerken tüylerim diken diken oldu."
13. Être doux comme un agneau (kuzu gibi yumuşak olmak)
Türkçe karşılığı : Çok nazik ve sakin olmak
Anlamı : Nazik, sakin ve masum birini tanımlamak için kullanılır.
Örnek cümle :
"Ne t’inquiète pas, il est doux comme un agneau."
Türkçe : "Merak etme, o kuzu gibi sakin biridir."
14. Se noyer comme un poisson hors de l’eau (suyun dışında balık gibi boğulmak)
Türkçe karşılığı : Bir ortamda rahat hissetmemek
Anlamı : Kendinizi bir ortamda rahatsız, uyumsuz veya başarısız hissettiğinizde kullanılan bir deyimdir.
Örnek cümle :
"Dans cette situation, je me noie comme un poisson hors de l’eau."
Türkçe : "Bu durumda kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum."
15. Être fier comme un coq (horoz gibi gururlu olmak)
Türkçe karşılığı : Kendine aşırı güvenmek
Anlamı : Kendisiyle fazla gurur duyan, hatta kibirli bir kişiyi tanımlamak için kullanılır.
Örnek cümle :
"Après avoir gagné, il est fier comme un coq."
Türkçe : "Kazandıktan sonra horoz gibi gururlu oldu."
Öğrendiğiniz bu deyimler, Fransızca konuşmalarınızda size yardımcı olacak ve kendinizi daha doğal ifade etmenizi sağlayacaktır. Peki, bu deyimlerin arasında daha önce duyduğunuz veya kullandığınız var mıydı? Hangi deyim size daha ilginç geldi? Yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın! Eğer başka deyimler ya da başka bir konu üzerinde detaylı bir yazı istiyorsanız, bana yorum bırakabilirsiniz alt kısma. ⬇️
Comments